Hemen Çıkma Oranı Düşürerek Seo Başarınızı Yükseltin

Hemen Çıkma Oranı

Tüm işletmeler, kullanıcılar, web siteleri için çabalıyor, arama motorlarında başarılı olabilmesi için ürünler, hizmetler ve içerikleri web sitelerine giriyorlar. Tüm bu çalışmaların bütününde harcanan zaman kuşkusuz çok aşırı fazla ve bazı işletmeler bunun için para bile ödüyor olabilirler. Arama motorlarında başarılı olmak asla kolay değil. Bunu hepimiz biliyoruz. Fakat bazı başarısızlıkları kendimiz de yapıyor olabiliriz. Bu başarısızlıkların en başında gelen hemen çıkma oranı, bir web sitesi sahibi için korkulu rüyadır tabir yerindeyse.

Hemen çıkma oranı, bir web sayfasının, kullanıcı ile olan etkileşiminin aynasıdır aslında. Arama motorunda bir şey ararsınız, karşınıza bir sayfa çıkar ve tıklarsınız. İlk başta gelen web sayfaları her zaman ilk tıklananlardır değil mi?

Ama kimse şunu demez;

“Başlığa bakayım, benimle ilgili mi?” ya da dese bile az kişi der. Kullanıcılar olarak çoğu zaman bu hatayı yapabiliyoruz. Arama motorları, gelişmiş algoritmalara sahip olsalar da, bir insan gibi düşünecek, web sitelerini (en azından şimdilik), değerlendirebilecek seviyeye gelemediler. Fakat çok yakınlar ve gelecekte, kısa vadede, bunu yapmaya başlayacaklarından emin olabilirsiniz.

Google’ın son algoritma güncellemeleri ile bir web sitesinin yeni sayfalarının ilk sayfalara gelebilmesi gerçekten çok zorlaştı. Nedeni basit;

Google kendini yeniliyor ve daha da geliştiriyor.

Sorunuz eğer şu ise;

“Neden web sitemin birçok sayfası indeks almıyor veya alsa da ilk 100’de bile değil?”

Bugünlerde bu soruları çok duyuyoruz. Google’ın, web sitelerinde aradığı kalite değerleri her geçen gün değişiyor. Onu yanıltmaya yönelik yapılan her çalışmayı fark edebiliyor.

Artık hiçbir şey eskisi gibi değil, bilmelisiniz.

Bu yazımızda, herhangi bir web sitesinin hemen çıkma oranı açısından neden başarısız olabileceği üzerinde durmaya çalışacağız.

Hemen Çıkma Oranı Kalite İle Alakalıdır

Bildiğiniz üzere, artık web siteleri içerik üretmek zorunda. İnternette var olabilmenin iki yolu var. Biri paralı reklam, diğeri ise organik çalışmalar. Biz her daim organik çalışmaları, yani bir web sitesinde zaten yapılması gereken çalışmaları yapmanızı tavsiye ediyoruz. Nedir bu çalışmalar?

Zengin İçerikler

Sektörünüz ne olursa olsun, web siteniz, ister kurumsal bir web site ya da e-ticaret sitesi olsun, bir blog sayfasına ihtiyacınız var ve sitenizde böyle bir bölüm yok ise hemen oluşturmalısınız.

Blog sayfaları, sektörlere özel olmalıdır. Yani tekstil alanında faaliyet gösteren bir işletmeyseniz, blog sayfanızda, pasta tariflerinin olması alakasızdır değil mi?

Şimdi gelin, önce bu alaka konusundan bahsedelim.

İçerikleriniz Seo Uyumlu Olduğu Gibi Alakalı da Olmalı

Giyim ürünleri satan bir e-ticaret siteniz olduğunu düşünelim. Blog sayfanızda neden bir yemek tarifi vermelisiniz ki? Amacı nedir?

Amacınız trafik çekmek ise bu çok büyük bir yanlıştır. Giyim alanında faaliyet gösteren bir işletmenin web sitesi, giyim alanında içerikler üretmelidir. Alakasız girilen her içerik, sayfalarınızın, para ödeyip yazdırdığınız içeriklerinizin, emek verdiğiniz web sitenizin, hemen çıkma oranı konusunda başarısız olmasını sağlar.

Neden böyle bir riske girmelisiniz?

Aslında hiç gerek yok. Hangi sektör olursa olsun, blog sayfaları için üretilecek içerik konusu asla bitmez. Hele bir de hayal gücü geniş kişiler ile çalışırsanız, içerik konusunda kesinlikle sıkıntı yaşamazsınız.

Seo uyumlu içerikler üretirken, başlıklarınızın, meta açıklama ve anahtar kelimelerinizin web siteniz ile alakalı olmalarına çok dikkat etmelisiniz. Arama motorları sizi kullanıcılara neden göstermeli?

Kendinizi, arama motorunda, sizin web sitenizle karşılaşması gereken kullanıcıların yerine koyun. Onların yerinde olsaydınız o arama çubuğuna ne yazardınız? İşte bu ön çalışma, size en alakalı kelimeleri ve içerikleri bulmanızda çok yardımcı olacak.

Ürün ve Hizmetlerinizle İlişkili İçerikler

Amacınız, web sitenizdeki ürün ve hizmetleri satmak. Eğer gerçekten amacınız bu ise yapmanız gerekenler çok basit, içerikleriniz ile ürün ve hizmetlerinizi senkronize bir şekilde yayınlamak.

Herhangi bir içerik oluşturacağınızda, bu içeriği hangi ürün veya hizmetinizle senkronize edeceğinizi iyi tespit etmelisiniz. Ürün ve hizmetlerinizi merkez alarak içerikler oluşturmaya başladığınızda, hemen çıkma oranını bir nebze de olsun düşürmüş olacaksınız. Çünkü kullanıcı web sitenizi arama motorunda gördüğünde, gerçekten alakalı bir sayfaya tıkladığını düşünecek ki öyle de olacak. Sonuç olarak, kullanıcı senkronize edilmiş ürün ve içerik özelinde, web sitenize geçiş yapabilecek.

Web Sitenizde Kullanıcı Deneyimi ve Hız

Google, bir web sitesini değerlendirirken, hız ve kullanıcı deneyimlerine en başlarda bakmaktadır. Yani bu, web sitenizde eğer kullanıcı deneyimi ve hız konusunda eksikler varsa, Google’da başarınızın düşük olacağını gösterir. Web siteniz ne kadar hızlı?

Google PageSpeed ücretsiz aracı ile web sitenizi öncelik hız testine tabi tutmalısınız.

• Peki web sitenizin kullanıcı deneyimi?
• Kullandığınız tema kaç senelik?
• Kullanıcı açısından renkler ne durumda?
• Görsel sayısı web sitenizde çok mu fazla?
• Açılış sayfalarınızda videolar mı var?

Sorulacak çok soru var. Hepsini iyileştirebilmenin ise tek yolu var. Kullanıcı deneyimi başarılı olan, responsive ve olabildiğince basit bir tema kullanmak.

Web siteniz ister kurumsal web sitesi, ister e-ticaret sitesi olsun, kullandığınız tema hayati bir meseledir. Tabii ki her işletme web sitesinin çok kaliteli ve renkli görünmesini ister. Görsel geçişleri ile süslemek ister. Kaliteli bir giriş sayfası, müşterileri etkilemekte çok önemlidir. Fakat bunların hepsi, web sitenizin kullanıcı deneyiminin ve hızının düşmesine neden olabilecek etkenlerdir aynı zamanda.

Tüm bu etkenleri, ortalama bir şekilde kullanmalı, ne çok az, ne de çok fazla olmalıdır.

Google Analytics ve Google Search Console Kullanın

Google’ın web sitesi sahipleri için birçok ücretsiz aracı var. Ama bu konumuzda en çok kullanılması gereken iki araç, Google Analytics ve Google Search Console. Her ikisi de web sitenizin hem kullanıcı deneyimini hem de varsa hemen çıkma oranı konusunda sizi bilgilendirecek mükemmel araçlardır.

Hemen çıkma oranı yüksek bir site muhtemelen alakasız başlıklara, meta açıklamalara, url veya anahtar kelimelere sahip olabilir. Korkmayın. Sitenizde bu gibi sorunlar varsa hemen yılmayın. Aslında yapmanız gerekenler çok basit.

Tüm bu hatalı sayfalar, zaten Google Analytics üzerinden görülebilir ve sayfa sayfa işaretlenerek gerekli işlemler yapılabilir. Neden hemen başlamıyorsunuz?

Google dünyanın en gelişmiş arama motoru ve web sitelerinde yapılan değişiklikleri en hızlı şekilde indekslemekte ve görmektedir. Tabii ki bazı hatalı sayfalarınızın url’leri değişeceğinden, Google üzerinde sıralama kaybetmeniz muhtemel olabilir ama bu çok uzun sürmeyecektir. Google’ın sizden istediği, hatalı sayfalarınızın düzeltilmesi ve gerektiği yayınlanmasıdır. Bunu yaptığınızda, zaten web sayfalarınız birer birer indeks almaya ve sıralama yükseltmeye başlayacaktır.

Özellikle Google Search Console ile web sitenize gelen trafiğin ana kaynağı olan anahtar kelimeleri analiz edebilirsiniz.

Örneğin bu araç ile çok fazla gösterim alan ama tıklama sayısı çok düşük hatta hiç olmayan web sayfalarınızın neden tıklama almadıklarını tekrar değerlendirmeniz mümkün olur. Bir web sayfasının, Google aramalarda gösterilmesine rağmen neden tıklanmadığı gayet nettir aslında.

Ya sayfa başlığınız, ya url’niz, ya da meta açıklamanız hatalıdır, ilgi çekmiyordur ya da anahtar kelime ile alakasızdır. İşte tüm bu sebeplerden, anahtar kelime, içerik, başlık ve meta açıklama senkronize bir şekilde çalışılmalı, aynı olmalıdır. Aynı olmaz ise sorunlar giderek büyük. Yüzlerce, binlerce web sayfasının bu şekilde hatalı oluşturulması demek, sil baştan düzenleme yapmak demektir.

Böyle bir risk altına girmenizi tavsiye etmeyiz.

İçerikleriniz Sıkıcı Olmamalı

Paragraf uzunlukları, sayfa konu başlıkları, paragraf içerisinde kullanılan anahtar kelimeler, görseller ve diğerleri. Hiçbiri sıkıcı olmamalı. Anahtar kelimeler ile doldurulmuş, hatta anahtar kelimeler dolgun olacak şekilde işaretlenmiş bir içeriği pek kimse okumaz. Anahtar kelimelerinizi işaretçilerle, ya da renkli bir şekilde yazmak zorunda değilseniz. Doğal olmalı ve kullanıcılar açısından kıymetli işler yapmaya yönelmelisiniz.

Kararınızı vermelisiniz. Arama motorları için mi içerik üretiyorsunuz? Yoksa kullanıcılarınız için mi?

Bu ayrımı yapmadığınız takdirde, içerikleriniz sadece trafik çekme amaçlı olduğunda, haliyle kullanıcılarınız bunu anlayacak ve hemen çıkma oranı da yükselecektir.

Sayfalarınızda Mümkünse Reklam Barındırmayın

Reklamlar, kullanıcıların en sevmediği web site sorunlarındandır. Bir web sitesinde ne kadar çok reklam bannerı varsa, o web sitesinin hemen çıkma oranı o kadar yüksek olacaktır. Kullanıcılar, web sitenize reklam görmek için gelmezler. Bir içerik bulmak, yararlanmak, bir şeyler öğrenmek veya satın almak için gelirler ve kendilerine bunu sağlayan web sitesi ile karşılaşmazlarsa siteden çıkarlar. Bu kararlar aşırı hızlıdır ve birkaç saniyede gerçekleşir.

Kullanıcıların, bir web sitesine daha girmeden önce, karar verdiklerini onaylayan araştırmalar mevcuttur. Kısacası, web sitenize kullanıcıların, arama motoru linkinde tıkladıkları anda, mükemmel bir deneyim yaşatmanız için çok neden var.

Özellikle açılış sayfalarındaki aşırı reklam, kullanıcıları sıkar. Reklamlar sadece kullanıcılar açısından kötü bir deneyim değildir. Arama motorları da, aşırı reklam bannerları içeren bir açılış sayfasını sevmezler. Zira sayfa hem yavaş açılır, hem de hemen çıkma oranı açısından bu sayfalar başarısızdır. Reklam ile para kazanmak, bir web sitesi için düşünülmesi en son kazanç şeklidir. Farklı şekillerde para kazanmak, web sitenizin popülerliğini de artırabilir.

Son yıllarda, özellikle haber sitelerindeki yoğun reklam gösterimleri, birçok kullanıcının bu durumdan şikayetçi olmasına sebep olmuştur. Özellikle web sitesi içerisinde gezerken açılan pop-up pencereler, kullanıcıların en büyük kabusudur. Kim durmadan pop-up pencere açılan, başlatmadığı halde video yükleyip oynatan, son ses müzik çalan bir web sayfasında huzurlu bir içerik takibi yapabilir?

Bu tip sayfa içi düzenleri aşırı önemlidir. Yapmadığınız takdirde, hemen çıkma oranı da haliyle yükselir. İçerik başlığı ve meta açıklamanız ile ikna edip web sitenize getirdiğiniz kullanıcıyı, aşırı reklam bannerları, pop-up pencereler ve diğerleri ile kaçırmanın bir mantığı yoktur. Başarısızlık böyle gelmektedir.

Resim Formatlarınızı Değiştirmelisiniz

Web sitenizde binlerce belki de on binlerce resim olabilir ve bu resimler uzantıları bakımından (jpg-jpeg-png) aşırı büyük dosya boyutlarına sahip olabilirler. Bu formattaki dosyalar, sayfalarınızın açılış hızlarında küçük de olsa dalgalanmalara, yavaşlamalara neden olurlar. Google’ın son yıllarda desteklemeye başladığı ve web sitelerine Google PageSpeed aracında bolca tavsiye ettiği resim formatı olan WebP’yi kullanmanız, web sitenizin hızı açısından çok önemlidir. Bu sorunu aştığınızda, sayfalarınız bir nebze daha hızlı açılacak ve yavaşlık sorunu yüzünden sayfayı terk eden kullanıcılarınızın sayısı düşmeye başlayacaktır.

Bu düzenlemeden sonra haliyle, web sitenizin hemen çıkma oranı da iyileşecektir.

Bir içerik yönetim sistemi yani WordPress gibi bir sistem kullanıyorsanız, şanslısınız. WebP ile alakalı birçok eklenti bulunmakta ve bu eklentileri WordPress eklentiler kütüphanesinde bulmanız mümkün. Fakat yukarıda da belirttiğim gibi, resim sayısı aşırı fazla web sitelerinde, bu değişim, sunucu üzerinden yapılmadığında, büyük sıkıntılarla karşılaşmanız ihtimaller dahilindedir.

Bu düzenleme için bir uzman desteği almanız yararlı olacaktır.

WordPress henüz WebP resim formatını desteklemese de, bu sorunu da, ufak bir eklenti ile çözebilirsiniz.

İçerik Okunabilirliğinizi Artırın

Yazılar, arama motorlarında en güçlü başarı silahınız olacaktır. Yazılarınız ne kadar güçlü ve kaliteli hatta okunabilir ise o kadar başarılı olabilirsiniz.

Yazıların önemi bu kadar yüksek fakat yazıların da kullanıcıları sıkma ya da web sitenizi terk etmelerine neden olabileceğini biliyor musunuz?

Makalelerin de bir kullanıcı deneyimi var. Örneğin etkili bir makalede konu başlıkları çok önemli. Konu başlıklarınızın hiyerarşileri ve birbirlerini izlerken ki alakaları bile hem kullanıcılarınızın okuma deneyimi hem de arama motorlarının değerlendirmeleri açısından çok önemlidir. Makalelerdeki konu başlıkları nasıl olmalıdır? Konulu makalemizden, başlıklar hakkında daha detaylı bilgi alabilirsiniz.

Yazılarınızın paragrafları uzun olmamalı, aralarda sevimli ve konu ile alakalı istatistik ya da konu ile alakalı resimler paylaşmanızı öneririz. Resimler hem görsel seo performansınız açısından önemlidir, hem de okuyucularınızın, uzun yazılarda sıkılmalarına engel olursunuz.

Kullanıcılarınıza Karşı Web Sitenizde Dürüst Olun!

Sayfanızın içeriğinde ne varsa, sayfa başlığınızda da olmalı. Aynı şekilde, meta açıklama kısmı da içeriğinizin bir özeti olmalı. İnsanlar neden web sitenize boşu boşuna girsin ve zaman kaybetsinler ki?

Bunun ne size, ne de web sitenize bu şekilde gelen kullanıcıya hiçbir yararı yok.

Hemen çıkma oranı düşük web sitelerindeki sıkıntılı sayfaları incelediğimizde, karşılaştığımız en somut örnek;

Url, başlık ve meta açıklamalar mükemmel. Hatta çok dikkat çekici. Lakin sayfaya girdiğinizde karşılaştığınız içerik sadece 100 kelime. Kullanıcılar boş içerikli sayfaları pek sevmezler. Boş olan sayfa ile karşılaşan kullanıcı, yapacağı en yerinde tepki, sayfayı terk etmek olacaktır. Sonuç mu?

Hemen çıkma oranı zirve.

Bir web sitesi, dürüst bir şekilde yapılandırılır ve amacı gerçekten bilgi, kaliteli içerik ve ticaret yapmaksa, zaten o web site başarıya koşuyor, meyvesini de alabiliyor. Fakat bu tip kandırma içeriklerle, kullanıcılarını aldatarak ziyaretçi aldığında başarılı işler yaptığını zannedenler, çok geçmeden hatalarını anlıyorlar ama emekleri, paraları ve zamanları da boşa gidiyor. Üstelik, zorluklarla buldukları markaları da lekelenmiş oluyor.

Hemen Çıkma Oranı Düşürmek İçin Güncel Olun

Bir konu hakkında içerik ürettiğinizde, bir sayfa elde etmiş olursunuz. Bu sayfa yayınladıktan birkaç saat sonra, web sitenizin güncelliğine göre, arama motorları tarafından indekslenir ve dolaşıma girer. Peki bundan sonrası?

Sayfayı ürettikten sonra asıl işimiz başlıyor. Herhangi bir içerik ürettikten sonra, o sayfanın atıl kalmaması için güncel tutmalısınız. Örneğin bir kazak hakkında içerik hazırladınız. Kazak satıyorsunuz ve blogda geçen ay paylaştığınız kazak elinizde kalmadı. Peki blog?

Blogunuz güncel değilse, o kazağı övdüğünüz sayfanız dolaşımda olacaktır. Bu da, bu sayfayı görebilecek kullanıcılar demektir. Bir de kazağın paylaşıldığı blog sayfasından, stokta olmayan kazağa link vermişseniz, işler daha da karışık olabilir. O kadar övdüğünüz kazak yoktur ve müşteriniz satın alamaz. Ne kötü bir deneyim değil mi?

Özellikle e-ticaret blog sayfaları, ürünlerle senkronize bir şekilde çalıştırılmalıdır. Ürün stokta yoksa veya mağazadan kaldırıldıysa, onu anlatan blog sayfası da yayından kaldırılmalı ya da farklı bir kazak ile değiştirilerek en azından link kaybından kaçınılmalıdır.

Bir web sitesinin güncel olması, kullanıcılar tarafından çok net bir şekilde anlaşılır. Düzenli ve güncel web siteler her zaman bakımlıdır ve kullanıcılar bu tip web sitelerine daha çok güvenirler.

Özellikle yeni eklenen ürünleriniz ve bloğunuzda paylaştığınız içerikleri, ana sayfanızın herhangi bir yerinde güncel olarak göstermeniz, hem kullanıcılarınızın haberi olması açısından hem de arama motoru indeksleri açısından önemlidir.

Hemen Çıkma Oranı Düşürmek İçin Doğru Ziyaretçi

Sayfa başlıkları, url ve meta açıklamaları ile içeriklerinizi doğru anlatmalısınız. Yanlış anlatılan içeriklerin başlıkları harika bile olsa, çok ziyaretçi çekiyor bile olsa, bunun ne size ne de web sitenize faydası olmayacaktır. Öncelikle hemen çıkma oranı yükselecektir. Diğer taraftan, bu oran yükseldikçe, web sitenizin seo performansı düşecektir.

Doğru ziyaretçileri yakalayabilmeniz çok önemlidir. Bunun bir diğer yolu da, odak anahtar kelimenize yakın olan diğer anahtar kelimeleri kullanmaktır. Bu kelimeler için semrush kullanmak güzel bir çözümdür. Fakat pek detaylı olmasa da, Google anahtar kelime planlayıcı ile de bu işlemi yapabilirsiniz.

Bu tip araçlar, geçmişten bugüne tüm anahtar kelimelere hakimdirler ve seo performansınızda oldukça büyük başarılar elde etmenize yardımcı olabilirler.

Netice Olarak

Hemen çıkma oranı düşürme konusunda elimizde onlarca araç var. Bunların hepsini düzenli ve doğru bir şekilde kullandığımızda, sayfalarımızın hemen çıkma oranı da düşecektir.

İçeriklerinizin kalitesi, uzunlukları ve içerdikleri önemli bilgiler elbette çok önemlidir. Ama onların gerçek kullanıcılarını bulabilmelerini sağlamakta, en az onları yazmak veya hazırlamak kadar önemlidir.

Konusu dışında kullanıcılara ulaşan içeriklerinizin neden buna sebep olduğunu incelemeniz için Google Analytics mükemmel bir Google aracıdır. Bu aracı web sitenize kurmanızı ve web site trafiğinizi devamlı izlemeniz, hemen çıkma oranı konusundaki web sitenizde yaşanan olumsuzlukları size anlık olarak gösterecektir.